Cennet vatanımızın bir köşesi olan Yıldız Beldesini kısaca tanınmak istiyorum. Beldemizi tanıtırken buradaki bilgilerin yetersiz olduğuna şahit olacaksınız.


Bölgemiz Yıldız Dağı Kış Sporları Turizm Merkezinin hayata geçmesi ile kış turizminin yanı sıra yapılacak yatırımlarla termal su kaynakları ile doğal ve tarih turizmine hizmet verebilecek özelliklere sahiptir. Değirmenaltı Akşehir Eski Yerleşim Yeri ve Şelalesi, Kuzköy Yamaç Yerleşimi, Naltepesi Tümülüsü, Yıldız Dağı Örenyeri gibi Yörede bulunan antik estetik görünümlü traverten oluşumlar, Yıldız Dağının batı yamacında yer alan arkeolojik eserleri, güneyindeki Yıldız Gölet’i, şelalesi ve mağaraları, eşsiz doğal güzellikleri ve barındırdığı endemik bitki türleri ile doğaseverlerin vazgeçilmez uğrak yerlerinden biri olmaya adaydır.

Yıldız Dağı, Sivas ili sınırları içerisinde yer alan 2552 metre yükseklikte sönmüş volkanik bir dağdır. Geniş bir düzlük ortasında aniden yükselen ve heybetli görüntüsüyle şiirlere, türkülere ve efsanelere konu olmuştur. Yıldızeli ilçesi (Eski adı Yenihan) de adını bu dağdan almıştır.


Yıldız Dağı’nın adını, Nuh peygamberin Tufan sırasında verdiğine dair bir efsane vardır. Bu efsaneye göre, Nuh Peygamber Tufan’da meşhur gemisiyle Yıldız dağının üzerinden giderken birden gemisinin altı bir kara parçasına değer. Bunun üzerine Nuh Peygamber, “Yıldız’a mı değdin ey mübarek” der. Böylece bu dağın adı ‘Yıldız’ olarak kalır.

Yıldız Dağı: Efsaneye göre. Nuh Tufan’ı zamanında gemi, Yıldız Dağı’na gelmiş. Geminin altı dağa sürtünmüş, nerdeyse batacakmış gemi. Nuh Peygamber, Yıldız Dağı’nı ikaz etmiş:

-Hey mübarek, yıldızlara değeceksin, biraz enginleş, yıkıl!.

“Yıldız Dağı da Nuh Peygamberin ikazına uyarak enginleşmiş, yüksekliği azalmış.”


Tabii, bunlar efsaneler. Konuyla ilgili köyümüzden yetişen Türk dili uzmanı Prof. Dr. Ali Akar, “Yıldız” adıyla ilgili şu bilgileri vermektedir: “Yıldız, Türkiye’de ve Türk dünyasında birçok yerleşim birimine ad olarak verilmiştir. Bu adın verilişinde temel olarak iki etkenden söz edilebilir: Birincisi yıldız rüzgârı ile ilgilidir. Bilindiği gibi bu rüzgâr kuzeyden eser. Kuzey yıldızının bulunduğu taraftan estiği için bu verilmiştir. Yer adlarında da rüzgârın, genellikle kuzeyden soğuk olarak estiği yerleşim birimlerine “Yıldız rüzgârından etkilenen bölge” olarak adlandırılmıştır. Yıldız beldesinde de benim hatırladığı kadarıyla rüzgâr genellikle Yıldız dağı eteklerinden, yani beldenin kuzeyinden eser. Beldenin adıyla ilgili başka ihtimal de Oğuz destanıyla ilgilidir. Bilindiği gibi Oğuzhan’ın, Dağ Han, Deniz Han, Gök Han, Gün Han, Ay Han ve Yıldız Han adlarını taşıyan altı oğlu vardır. Bunlardan Yıldız Han, kutup yıldızının yol göstericiliğinden esinlenilerek verilmiş bir addır. Bilindiği gibi Türkler, boylarının adlarını yerleşim yerlerine vermektedirler. Yıldız adı da niçin Yıldız Han’dan gelmiş olmasın?”.


Meşhur halk ozanı Pir Sultan Abdal’ın köyü Banaz Yıldız Dağı’nın eteklerinde yer alır. Pir Sultan, Yıldız Dağı’nda yaylaya çıkarmış. Pir Sultan Abdal’ın gelinine atfedilen bir şiirde Yıldız Dağı şöyle geçer:

Uzundu usuldu dedemin boyu

Yıldız’dır yaylası Banaz’dır köyü

Yaz bahar ayında bulanır suyu

Sular ağlar ağlar Pir Sultan deyi.


Âşık Kerem, Yıldız Dağı için “Yıldız Dağı niçin kalkmaz dumanın” diye başlayan meşhur türküyü söylemiştir.

Sivas’ın kış turizmi için önemli merkezlerinden birisi olarak ön plana çıkmıştır.


Yıldız dağı volvanik bir dağ; ancak zirvesinde belirgin bir krater ya da kaldera oluşumu yoktur. Yakupoğlan’a bakan yamaçlarda eskiden sık meşe ormanları yer almaktaymış, ancak ağaçlar bilinçsizce kesilerek zamanla geriye bodur ve cılız ağaç toplulukları kalmış. Zirveye yakın kesimlerde iri kaya parçalarından oluşan son püskürme alanları var. Ancak zirve kesimi dahil dağ bu mevsimde tırmanış açısından hiçbir zorluk içermiyor. Tokat tarafına bakan kuzey ve batı yamaçlarında ise hâlâ sık meşe ormanları yer alıyor. Ve dağdaki yaban hayatı daha çok bu ormanlık kesim içerisinde sığınak bulabiliyor. Yaban domuzları ve özellikle de ayılar.


Yıldız Dağının zirvesinde (2552 m) kale kalıntıları yer almakta. Ancak hangi döneme ait olduğu konusunda kesin bir bilgi yok. Hitit dönemine ait olması muhtemel, zirvenin kuzeye bakan tarafında sağlam küçük bir sur duvarı, odalar, koridorlar, ocak yıkıntıları yer almakta. Kale yıkıntısının yine batıya bakan yamacında, zirveye çok yakın bir noktada yamaçta saklı bir su kaynağı var.


Bölge, tarih boyunca Hitit, Lidya, Pers ve Roma uygarlıklarına ev sahipliği yapmıştır.

Yıldız dağı Bedohdun (Güneykaya) yaylasının üst ucundadır…Tokat’tadır diyenler olmuş…bir zamanlar Tokat Sivas’a bağlıymış.. sanırım bu bir çeşit karışıklığa sebep oluyor.


Yükseldikçe dumanı arşa çıkan bir dağı vardır Sivas’ın. Dağlar arasından güngörmüş, kahır çekmiş bir dağ. Al kırmızı taşlarıyla kül rengi yamaçlarıyla bir dağ. Yıldız Dağı derler adına.


Gökyüzü yüksektir Sivas’ta. Ama öyle dağları da vardır ki Sivas’ın. Dorukları bulutların içinde yitmiş gitmiş. Yıldız Dağı derler adına. Çal Dağı’nın kuzeye bakan eteklerinde, Çamlıbel ovasının devamında, sönmüş volkanik bir dağdır Yıldız Dağı. Yıldız Dağı’nın yamaçlarından doğan Yıldız Çayı can olur bu dağların tekmil çiçeğine. Köyler vardır bu dağların eteklerinde; yoksul köylüleri, tarlalarında çavdar, buğday yetiştirir Osmanlı’nın tahsildarlarına.


Dağın üzerinde göz yaşı damlalarını andıran, akarken donmuş gibi görünen kayalar mevcuttur… derler ki Yıldız Dağı’nda yaşanan pir sultan abdal olayına dağ gözyaşı dökmüş bu kaya damlalar da o zaman oluşmuş…(değil elbet ama bu yönde söylentilerde mevcuttur.)…


‘’Antik dönemde Yıldız Dağı üzerinde bir tapınak olduğu civar köylerdeki antik kalıntıların varlığı ve civarda oturan köy sakinleri tarafından kanıtlanmaktadır. Nitekim Bedohtun (Güneykaya) kuzey batısında buğday tarlaları ortasında önemli eski bir yerleşim yeri keşfettik. Burada üç mezar taşı kitabesi bulduk. Daha ileride, Yusufoğlan’da, eski bir sütun başlığı yeni yapılan bir caminin kirişini desteklemektedir. Sarıyer’inde kayalık bir dağ sırtının eteğinde ormanlıkta inzivaya, çileye çekilen bir keşişin mezar taşı kapağı bulunmaktadır. Nahiye merkezi Kargın’da da bize, geniş bloklu bir hamamda düzenlice yontulmuş büyük bir sütun gösterdiler. Nihayet Yıldız köyündeki küçük bir koyakta dağın güney yamacı üzerine kazılmış biri bir papazdan bahseden iki yazıt ve bir ahırda, etrafı spiral şeklinde süslerle süslenmiş haç işareti taşıyan bir mezar taşı gördük. Bu kalıntıların, Yıldız Suyu’nun yukarı tarafındaki Akşehir’den getirildiği sanılmaktadır. ‘(Belçika harp okulundaki öğretmen iki kaşif kardeşin kitabından bir alıntı)


YILDIZ DAĞI Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifiyle Bakanlar Kurulunun 26.07.2010 tarih ve 27653 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararı doğrultusunda Kış Sporları Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Yıldız Dağı Kayak Merkezi geçtiğimiz sezon döneminde tanıtım amaçlı kısmen açılarak büyük beğeni topladı ve şu an merkezde hummalı bir şekilde çalışmalar devam etmekte olup önümüzdeki sezon açılışı gerçekleştirilecek.